Obsidian, silisyum dioksit açısından zengin, cam benzeri bir volkanik kayadır. Genellikle gri, koyu yeşil, kırmızı veya siyah tonlarında görülür ve asidik lavlardan, özellikle riyolit gibi, oluşur. Obsidianın cam benzeri dokusu, lavın yüksek polimerizasyonu ve hızlı soğuması sonucu ortaya çıkar. Bu, bazalt gibi bazik lavların taşlaşmasına zıt bir süreçtir.

'Obsidian' ismi, bu taşı Etiyopya'da keşfettiği söylenen eski Romalı Obsius'tan geldiği düşünülmektedir. Ancak bazı dilbilimciler, ismin Latince 'obsidio' kelimesinden türediğini ve bu kelimenin 'kuşatma' anlamına geldiğini, obsidyan kırıklarındaki konsantrik halkalara atıfta bulunduğunu öne sürmektedir.

Obsidian, opak ile yarı saydam arasında değişen bir yapıya sahip olup, parlak ve cam benzeri bir görünüm sergiler. Genellikle gri veya siyah olmasına rağmen, ışığı yansıtarak yeşil, mor ve gümüş tonları oluşturabilir. Bu fenomen, 'obsidyan gökkuşağı' olarak bilinir.

Obsidianın kırılması belirgin bir şekilde konkoidal olup, Mohs sertlik skalasında 5 ile 5,5 arasında bir sertliğe sahiptir. Zamanla, obsidyan içindeki cam yeniden kristalleşebilir ve kristobalit sferolitleri veya 'kar tanesi obsidyanı' olarak bilinen yeniden kristalleşme desenleri oluşturabilir.

Obsidian, kalın ve silisyum açısından zengin lav akıntılarından meydana gelir.

Daha fazla bilgi: fr.wikipedia.org