Mısırlılar, Nil Nehri olmasaydı Mısır da olmazdı derler. Nil Nehri, Mısır’ın su ihtiyacının yüzde 95‘ini karşılıyor. Binlerce yıl boyunca oluşturulan sulama kanalları sayesinde Mısır’da çöl, tarım yapılabilir araziye dönüştürüldü. Bu alanlar günümüzde ülke nüfusunun en yoğun olduğu bölgeler. Ancak tek sorun, Nil Nehri’nin suyunun temiz olmaması. Arap Su Konseyi Başkanı ve eski su bakanı Mahmut Ebu Zeyit, sanayi kirliliği ve tarımsal atıkların Nil Nehri’nin suyunu kirlettiğini söylüyor. Ancak en büyük sorun, aşırı miktarda kanalizasyon atığının Nil Nehri’ne boşaltılması. Mısır’daki kentlerde insan atıklarının yalnızca yüzde 60’ı kanalizasyon sistemine giriyor. Köylerdeyse bu oran yüzde 40. Yılda 17 binden fazla çocuk, pis su kullanımı nedeniyle dizanteriden ölüyor. Klorlama sistemiyse sık sık bozuluyor. Halk ayrıca Nil’in pis suyunu doğrudan içiyor.

Mısır’la Nil Nehri’nin suyu için rekabet eden ülkelerden biri Etiyopya. ”Etiyopya’nın yeterli suyu var, ancak nüfusun yüzde 76‘sının temiz suya erişimi yok. Bunun nedeni suyun miktarının az olması değil, kötü yönetim ve mali kaynakların yetersizliği.” Nil’in geçtiği ülkelerdeki ana sorun kötü hükümetler ve mali kaynakların azlığı. Bu ülkelerde çok sayıda altyapı projesini hayata geçirilmeyi bekliyor. Kanalizasyon sistemi kurmanın maliyetiyse çok yüksek. Uluslararası yardımın işe yaradığı, ancak yetmediği görülüyor.

Daha fazla bilgi: www.amerikaninsesi.com