Mısır, genellikle çok nemli iklim bölgelerinde yetiştirilebilen bir tarım bitkisi. Tanesindeki ham yağ yulaftan sonra en yüksek değer veren besin maddesidir. Meksika ve Orta Amerika kökenlidir. Sınıflandırma koçan sekli, tane şekli iriliği, sıralar arası açıklık koçan ucundaki boşluk somak rengine bakılarak yapılır.

1600 yıllarında Suriye yoluyla Mısır'dan İstanbul'a "Mısır buğdayı" ya da "Mısır darısı" adıyla gelmiştir. Zaman içinde de kısaltılarak (dil biliminde ellipse adı verilen olay) mısır adını almıştır. Ayrıca Anadolu'da mısır en çok Doğu Karadeniz bölgesinde ekildiğinden ve Karadeniz bölgesine mısırı Laz denizciler yaydığından dolayı mısıra "Laz otu" ya da kısaca "lazut" da deniyordu. Bununla beraber günümüzde bu tabir kullanılmamaktadır. Mısır, Avrupa'ya Osmanlı'dan yayıldığı için birçok Avrupa dilinde mısır "Türk buğdayı" olarak isimlendirilmişti. Orta Asya Türkleri ise mısıra benzeyen bir bitkiyi cugan adıyla tanımlıyordu.

Mısırın kökeni bilim insanları tarafından uzun zamandır tartışılan bir konudur. İsviçreli botanikçi Augustin Pyramus de Candolle bu konu üzerinde ayrıntılı çalışma yapan ilk bilim insanlarından biridir. Candeolle tarafından ortaya atılan, mısırın Amerika kökenli olması fikri bilim insanları tarafından kabul edilmiştir ve Edward Enfield'in 1866'da yayınlanmış olan Indian Corn: Its Value, Culture, and Uses kitabında mısırın kökeninin kesinleştiği ele alınmıştır. Yine de 20. yüzyıl boyunca tartışmalar devam etmiştir.

Daha fazla bilgi: tr.wikipedia.org