Kolomb birkaç defa İstanbul’a geldi ve Türk denizcilerinin emrinde çalıştı. Bu arada Müslüman denizcilerinin kitaplarından, dünyanın yuvarlak olduğunu ve devamlı olarak batıya gidilirse, yine aynı yere gelineceğini öğrendi. Fakat en önemlisi, Doğu Amerika sahillerindeki adalara ulaşan, Osmanlı denizcilerinden Piri Reis’in hatıralarını ele geçirmesi oldu ve orda Batı Afrika sahillerinden denize açıldıktan sonra adalara ulaştıkları ve burasının gayet zengin bir memleket olduğu yazmaktaydı. Bunları okuyan Kristof Kolomb, burasının Hindistan olduğuna kanaat verdi. O tarihlerde sefalet içinde yaşayayan Avrupalılar, kısa yoldan zengin olmak ve sömürmek için Hindistan’a ulaşmak ve buranın servetlerine sahip olmak istiyorlardı. Fakat bu çok zordu. Çünkü, Osmanlı devletini aşıp Hindistan’a ulaşmak imkansızdı. İşte Kristof Kolomb bu öğrendiklerini Avrupa'da Krallar dahil anlattı, fakat ona kimse inanmadı. Kolomb, çıkmayı tasarladığı deniz yolculuğu için geniş bir araştırma yapmıştı ama kendini destekleyecek finansörü bir türlü bulamamıştı. Avrupa’da kendisini destekleyecek bir hükümdar bulamadığından dolayı,1484’te Sultan II. Bayezit’e müracaat etti. Kolomb, “II. Bayezit’ten sultanın adına yeni ülkeler keşfedebilmek için emrine gemiler vermesini istedi.”Ancak Osmanlı Sultanı, tuhaf bir şekilde karşısına çıkan hayalperesti ciddiye almayarak, talebini reddetti. Nihayet İspanya kralı isteğini kabul etti ve mürettabat verdi. Bu yeni kıtaya ismini verecek olan Americus da onlarla beraberdi.

Daha fazla bilgi: www.bauhaber.com