Karadeniz'in yazılı kaynaklarda geçen ilk adı "Ahşena" olmakla birlikte sonradan Yunanlarca "Pelagos o Pontikon" , "Pontus Euxinus" veya Yunan mitolojisinde Gaia’nın oğlu, Nereus’un babası olan deniz tanrısı Pontus'un adıyla anılmıştır. Romalılarca Latince "Mare Euxinum", "Mare Sarmaticum" ve "Pontus Tauricus", Orta Çağ Arap kaynaklarında "Bizans Denizi", "Trabzon Denizi", "Slav Denizi", "Pontus Denizi", Marco Polo haritasında "Yunan Denizi" olarak anılmıştır. Karadeniz kelimesi ancak 14. yüzyıldan sonra aynı anlamıyla Batı dillerine kabul edilmeye başlanmıştır. Türk araştırmacı Özhan Öztürk, Karadeniz olarak adlandırılan denizin adının Uzak Asya hatta Orta Amerika Uygarlıklarında kullanılan kadim renk-yön ilişkisine bağlayarak gerçekte "Kuzey Denizi" anlamına geldiğini, İskitler'in tıpkı Azak Denizinde olduğu gibi Karadeniz'in de ilk ad vericileri olduğunu iddia etmiştir. Yazara göre Türkler, Moğollar ve Çinliler gibi Asyalı kavimler kuzeyi "kara", batıyı "beyaz", güneyi "kırmızı", doğuyu "yeşil veya mavi", merkezi ise "sarı" renkle ilişkilendirilmiş, Kara Bulgarlar, Ak ve Kara Hunlar, Kara Macarlar, Kara Hıtay, Çin’in kuzeydoğusunda yer alan Heilongjiang "Kara Ejderha Nehri", Çin’in merkezinde yer alan Huangshan "Sarı Dağ", Anadolu'nun batısındaki Akdeniz'in adları bu isim geleneğine dayanmaktadır.

Daha fazla bilgi: tr.wikipedia.org