Latte art, hazırlanan kahvenin üzerine süt köpüğü ve kahve kullanılarak yapılan desenin adıdır. Türkçeye 'latte sanatı' olarak çevirebiliriz. Son yıllarda baristalığın yükselişe geçmesiyle latte art kavramı da hayatımıza dahil olmuş oldu. Barista, İtalyanca bir kelimedir ve aslında barmen anlamına gelir. Ancak sadece ilk anladığımız barmen değil, aynı zamanda kahveyi hazırlayan ve sunan kişiye de denir. Baristalar, kahvenin çekirdeğinden anlamalıdır. Kahve makinalarını kullanmasını ve günlük temizliğinin nasıl yapılacağını iyi bilmelidir. Gerek Türkiye'de gerekse dünyada peş peşe açılan kahve zincirlerinden ötürü baristalık da önemli bir meslek haline dönüştü. Baristaların hayatımıza kattığı latte art, popülerliğini sosyal medya platformlarının gelişmesine borçlu diyebiliriz.

Latte art'ın yapım sürecinde desen tanımlama, simetri, kontrast ve parlaklık gibi detaylara, kriterlere dikkat ediliyor. En klasik latte art tasarımları kalp ve yaprak figürüdür diyebiliriz. Deneyimli baristalar ise kuğu ve lale gibi daha zorlu figürleri çalışabiliyorlar.Kahvenin bir görsel sanat haline dönüşmesinin temelleri İtalya'da atıldı diyebiliriz. Fakat latte art'ın ana akıma dönüşmesi ise ABD'ye ait. Desenlerle süslenmiş kahveler 1980'lerin sonunda ve 1990'lı yılların başında önce ABD'de popüler hale geldi, ardından tüm dünyaya yayıldı. 2000'li yıllarda latte art özellikle Avustralya ve İskandinav ülkelerinde oldukça popüler oldu.

Daha fazla bilgi: www.milliyet.com.tr