Allah her şeyi bir kadere bağlamıştır. Kader hakimdir, hükmünü icra ettiği zaman hiçbir kuvvet buna karşı gelemez. Şüphesiz insanların iyi ve kötüyü tercih etme özgürlüğü de kaderle garantilenmiştir. Bu sebeple ilahi takdir insanların bu tercihini göz önünde bulundurmuştur. Zalimlerin özgür iradeleriyle yapacakları tercihler de buna dahildir. İşte bu hikmetten dolayı Hz. Zekeriya, Hz. Yahya gibi peygamberlerin zalimler tarafından öldürülmesine izin veren Allah, aynı hikmetten dolayı Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in de zalimler tarafından şehit edilmesine izin vermiştir. Çünkü cennet adam istediği gibi cehennem de adam ister. Eğer Allah her katilin ve hırsızın ve benzerlerinin günah işlemelerine engel olsa, bu taktirde cehenneme giden olmayacaktır.

Bununla beraber geçici bir sıkıntıyla sonsuz ebedi saadeti kazandıran bu feci olaylar, sahipleri için sonsuz ilahi rahmetin bir tezahürü olmuştur. Bir hadisi-i şerifte,

“Belaların çoğu peygamberlere, sonra derecesine göre Allah’ın diğer sevgili kullarına gelir.” (Tirmizi, Zühd 57; Ahmed b. Hanbel, I/172, 174) buyrulur. Peygamberlerin çoğunun ümmetlerinden, hakaret görmeleri, ülkelerinden kovulmaları, işkencelere tabi tutulmaları Rabbanî bir sır İlahî bir hikmettir. Onların çektikleri sıkıntılar, birer ibadettir. Sabır esasına dayanan, tevekkül ve rıza esasına dayanan ama katlanılması oldukça zor olan bu ibadetin mükafatı da aynı ölçüde büyüktür.

Daha fazla bilgi: sorularlaislamiyet.com