SÜLÜS

Genellikle ağzı 3–4 mm genişlikte kamış kalemle yazılır. Sülüs harflerinin gözleri, ağızları, başları, daha mürekkep şekiller almıştır; harflerin şahsiyetleri iyice belirlenmiş, hat daha açık bir hale gelmiştir. Düz ve eğri çizgiler sülüs bünyesinin ana unsurlarıdır. Muhakkak’a oranla boy ve genişlik olarak biraz daha küçük, yuvarlak harflerinin derinliği biraz fazla (çanakları daha oval) boyları ise kısacadır.Muhakkak yazının olgunluğa erdirilmiş şekli gibidir. Küt kıvrımların yerini daha yumuşak ve tabii kavisler almıştır.

Sure başları, beyit ve kaside yazmak için kullanılır. Kitabeler ve kitaplardaki bölüm başlıkları önceleri Kufi ile yazılırken zamanla Sülüs ile yazılır olmuş ve bu yazı süsleme yönü ve heybetli görünüşü ile levha yazısı olarak da kullanılmaktadır. Sülüsün, kitabe ve levhalarda kullanılan kalın ve iri bünyelisine sülüs celisi denmektedir. Celi kelimesi, yalnız kullanıldığı zaman genelde sülüs celisine işaret eder. Osmanlı hattatlarının da özel ilgi ve alaka göstererek sanat ve estetiğin doruğuna çıkardıkları Sülüs hattı birbirinden değerli hattaların kalemlerinin tesiri ile güzelliğin zirvesine yükselmiştir. Geleneksel hat ta’limine sülüsle başlanır ve hüsn-i hatta esas kabul edilir.

Daha fazla bilgi: www.istanbulsanatevi.com