Cenap Şahabettin, 1895 yılından başlayarak ölümüne kadar devam eden yazı faaliyetlerinde, özellikle Cumhuriyet dönemine kadar başta şiir olmak üzere edebiyatın çeşitli alanlarında otorite kabul edilmiş başlıca şahsiyetlerden biridir. Tanzimat’tan sonra Batı edebiyatı tesirinde gelişen Türk şiirinde Abdülhak Hâmid’in ardından en büyük yenilikleri yapanlar arasındadır.Edebiyatla yakından ilgilenen bir ailede doğup büyüyen Cenap Şahabettin, on beş, on altı yaşlarında iken Muallim Naci ile Şeyh Vasfi Efendi'nin etkisinde kalarak onların gazellerini tanzir ve tahmis etmiştir. İlk şiiri bir gazeldi ve 1885’te daha öğrenciyken Saadet gazetesinde yayınlandı. Daha sonrasında yazdığı on dokuz şiirinin de nazım biçimi gazel oldu.Bu dönemden sonra Abdülhak Hâmid Tarhan ve Recâizâde Mahmud Ekrem gibi ustaların eserlerini okumaya başlayan Cenap Şahabettin'in yeni şiirleri, Saadet gazetesiyle beraber Gülşen, Sebat ve İmdâdü’l-midâd dergilerinde yayımlandı. Henüz tıbbiye öğrencisi iken 18 şiirini "Tâmât" adıyla küçük bir kitap hâlinde 1886'da yayımladı

Daha fazla bilgi: tr.wikipedia.org