REKLAM
"Dünya tek devlet olsaydı, başkenti İstanbul olurdu" fikirini kim söylemiştir?
İstanbul kökleri çok eskiye giden bir kültürel çeşitliliğe, çok kimlikli bir birikime ve insanı büyüleyen bir doğal mirasa sahip. İlk bakışta insanı çarpan da bu zaten. Dünyanın hiçbir kentinde, başkentinde böylesine iç içe geçmiş, çok yönlü, çok bileşenli bir kültürel birikim yok.
İlkçağ dünyasının büyükleri, Ur, Babil, Karnak, Luksor, Troya, Kartaca, Teotihuakan; antikçağdan Efes, Afrodisyas Bunlar artık yaşamayan kentler, tarihi birer ören yeri. Pekin, Yeni Delhi, Katmandu, Moskova, Lhasa, Londra, Paris, Prag, Sen Petersburg, New York, bunlar İstanbul a göre dünün kentleri.
Atina, İskenderiye, Antakya, Roma ya da daha sonra gelen Bağdat, Şam Bunlar genelde tek kültürlü, tarihsel sürekliliğe, kesintisizliğe, çok kültürlülüğe sahip olmayan kentler. 17. yüzyılda Avrupa da höe2löe2 İstanbul ile boy ölçüşebilecek bir kent yok. İstanbul bir emsalsiz kent (şehr-i yegöe2ne), eşsiz, benzersiz, biricik bir şehir. İşte bu yüzden Napolyon, Dünya tek devlet olsaydı, başkenti İstanbul olurdu demiş. 16. yüzyılda İstanbul a gelerek eski eserlerin topografyasını çıkaran ve çalışması höe2löe2 temel kaynak olarak kullanılan Pierre Gilles kitabının hemen başında şöyle der: Diğer bütün kentler ölümlüdür, ama İstanbul, sanırım, insanlar var oldukça yaşayacaktır . Bir Çinli yazar ise İstanbul için, kentlerin kenti demiş. Yaşadığı çağın İstanbul unu ünlü yapıtında çok iyi betimleyen Anna Komnena bu kent için, kentler kraliçesi deyimini kullanmış. Biz efsanevi başkent diyoruz.
Daha fazla bilgi:
neredesinistanbul.blogspot.com
REKLAM
REKLAM
REKLAM