Anglo-Sakson’ların Britanya’ya varışları genellikle İngilizcenin yayılışının başlangıcı olarak kabul edilir. Norse (İskandinav) istilacılar beraberlerinde günlük konuşmalara eklenen pek çok yeni kelime getirdiklerinde dil de değişmiş oldu. İngilizce, Fransızca ve Latinceden birtakım kelimeler ödünç almaya başladı.

Orta Çağ döneminde, İngilizce daha standart hale gelmeye başladı. Londra genişledikçe, İngilizcenin diğer lehçeleri yavaş yavaş silinmeye veya bugün İngilizce deyince aklımıza gelen dilin içerisine karışıp onunla bütünleşmeye başladı. Britanya İmparatorluğu, İngilizcenin yayılışında bir sonraki büyük evre olarak nitelendirilir. İngiltere dünyanın çeşitli yerlerinde birtakım bölgeleri istila edip koloniler kurarken, bu bölgelere İngilizceyi de götürmüş oldu. Günümüzde İngilizce dünyanın en yaygın kullanılan üçüncü dili, ilk ikisi ise Mandarin Çincesi ve İspanyolca. Dünya çapında bir milyarın üzerinde insan İngilizce konuşurken, bunların yalnızca yaklaşık 380 milyonu İngilizceyi ilk dilleri olarak konuşuyorlar. İngilizce, en yaygın olarak öğrenilen dillerden biri ve uluslararası kuruluşlarda kullanıldığı için kimi zaman küresel dil olarak da adlandırılıyor.

Pilotların uluslararası uçuşlar için İngilizce iletişim kurması şartı var, ayrıca Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi kuruluşlar da İngilizceyi resmi çalışma dilleri olarak kabul ediyorlar.

Daha fazla bilgi: www.fluentu.com