İngilizcede gezegen anlamına gelen planet kelimesi Yunanca’da gezgin kişi anlamına gelen planētēs kelimesinden gelmektedir çünkü eski çağ astronomlarının kayıtlarına göre belirli ışıklar gökyüzünde diğer yıldızlarla ilişkili bir şekilde yer değiştiriyordu. Çıplak gözle görülebilen beş gezegen vardı; Merkür, Venüs, Mars, Jüpiter ve Satürn. Bazen Güneş ve Ay da listeye eklenir ve sayı yediye çıkardı.

Gezegenler zaman zaman Güneşe yaklaşıp gözden kaybolduklarından beşini birden gözlemleyebilmek büyük dikkat gerektiriyordu. Venüsün doğrudan gözlemi yapılmamıştı, Yunanlar sabahları ve akşamları görünen Venüsün Hesperus (“akşam yıldızı”) ve Phosphorus (“sabah yıldızı”) isimli iki farklı cisim olduğunu düşünmüşlerdi. Sonraları ikisinin de aynı gezegen olduğunu fark ettiler. Pisagor'un bu keşifteki payı büyüktür.

Daha fazla bilgi: www.wikiwand.com