Atatürk’ün dönemin eğitim sisteminin gerektirdiği Farsça ve Arapça, bunlara ilaveten öğrenimi sırasında Fransızca, Almanca ve Rusça öğrendiğini ilk etapta kolayca anlamaktayız. Bulgaristan’da askeri ataşe olarak görev yapan Atatürk, kuvvetle muhtemel Bulgarcada bilmekteydi. Türkiye’ye gelen Bulgar heyetleri ile birebir görüşmeler gerçekleştiren Atatürk, askeri ataşelik görevinde bulunduğu zamanlarda Bulgaristan’ın bazı yüksek aileleri ile de yakın ilişkiler kurmuş ve bu aileler ile Bulgaristan’dan ayrıldıktan sonra da mektuplaşmalarda bulunduğunu belirtmiştir.

Atatürk’ün İngilizce ile olan ilişkisini ise satır aralarında geçen şu anekdottan elde edebiliriz: Atatürk’ün sekreteri Hasan Rıza’ya bir gün Atatürk’ün iki gecedir yatağa gitmediği, yaklaşık kırk saattir durmaksızın okumakta, sadece sade kahve içmekte ve aralarda sıcak duş aldığı iletilir. Hasan Rıza, Atatürk’ü kütüphanede pijamalarının üstüne bir röpdöşambır giymiş olarak bir kitaba kapanmış durumda bulur. Okuduğu kitap, H.G. Wells’in “Dünya Tarihin Anahatları” adlı İngilizce eseridir. Bu eser Atatürk için bir tür ilham elçisidir. Kitabı bitirir bitirmez Türkçe’ye çevirisinin yapılmasını emreder.

Daha fazla bilgi: www.turk.org.au