1980’li yıllarda doktor Robert Jarvik kendi adını verdiği Jarvik-7 adlı yapay bir kalp geliştirdi. 1982 yılında Jarvik-7’nin ilk takıldığı hasta 112 gün yaşayabildi. Jarvik-7 aluminyum, plastik ve polyesterden yapılmıştı. Bu yapay kalpler ancak dışarıdaki makinelerin desteğiyle çalışabiliyor ve kısa vadeli bir çözüm olarak görülüyordu. Amaç nakil içini uygun kalp bulunana kadar hastayı yaşatmaktı.

Titanyum ve özel bir tür plastikten imal edilen yeni, AbioCor adlı yapay kalp, yaklaşık 1 kilo ağırlığında ve büyükçe bir portakal büyüklüğünde. İçinde, küçük bir motorla çalışan bir pompa var. Zar ve kapakçıklardan oluşan bu pompadan dakikada 8 litre kan geçiyor. Pompa iki özel karıncık aracılığıyla akciğerleri de kan gönderiyor. Göğüs kafesi içine yerleştirilen yapay kalbin dışarda olduğu gibi kendi içinde de pili var. Elektriği dışardan, bele takılan pilden alıyor. Fakat dışarda bir aksilik olursa, içindeki şarj edilebilen litium pili kalbi bir süre çalıştırabiliyor.

Daha fazla bilgi: www.amerikaninsesi.com